MS Hastalığı Nedir?
Halk arasında MS hastalığıolarak bilinen Multiple Skleroz;hareket aksaklığı, kaslarda güçsüzlük, kısmi felç, dengesizlik, konuşma ve görme bozuklukları gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Ataklar halinde görülen MS, erkeklere oranla kadınlarda 2 kat daha fazla görülüyor.
MS (Multipl Skleroz) hastalığı, santral sinir sisteminin yani beynin ve omuriliğin inflamatuar (yangısal) bir hastalığıdır. Özellikle santral sinir sistemindeki beyaz madde yapıları hastalanır. Beyaz madde, santral sinir sisteminin kendi içerisinde ve bu bölüm ile vücudun diğer bölümleri arasında iletişimi sağlayan sinir liflerinden oluşur.
MS’li hastalarda santral sinir sistemindeki bu beyaz maddede plak veya lezyon diye adlandırılan hasarlı alanlar görülür. Bu hasarlı alanlarda siniri çevreleyen miyelin denilen bir maddede kayıp gözlenir. MS hastalığında gelişebilecek reaksiyonlar önceden tahmin edilemez ve oldukça değişkenlik gösterir. Bu nedenle MS hastalığınıtanımlayabilmek çok zor bir durumdur. Sinir sisteminde etkilenen yere ve etkilenme derecesine göre, MS hastalığının tipi ve şiddeti hastadan hastaya değişebilir.
MS hastalığının belirtileri ve tedavisi kişiye özeldir. Benzer şekilde gelişen ve aynı bulgularla seyreden iki MS’li hasta bulabilmek mümkün değildir. Hastalığın bireyin kendisinde ve hastalar arasında farklı seyretmesi, hastalığın zamanlamasını, beyinde tuttuğu yeri ve bulguların şiddetini farklı kılmaktadır. Genel alarak MS’li olgularda, beynin veya omuriliğin kontrol ettiği her hangi bir fonksiyonun tam veya yarı tam kaybı gözlenir.
MS Hastalığı (Multiple Skleroz) Belirtileri Nelerdir?
MS hastalığının belirtileri kişiye göre değişebilmektedir. MS’li hastalar, aşağıdaki problemlerin herhangi birini ataklar ve düzelmeler veya yavaş kötüleşen bir seyir izleyerek yaşayabilirler:
Uyuşukluk, karıncalanma, iğnelenme,
Güç kaybı, spazm, kas sertliği, kramp, ağrı. Güç kaybı vücudun bir tarafındaki kol ve bacakta veya her iki bacakta birden olabilir.
Görme kaybı, çift görme,
İdrar kaçırma ve idrar aciliyeti,
Kabızlık,
Konuşma bozukluğu,
Cinsel fonksiyon bozuklukları,
Denge kaybı, bulantı,
Yorgunluk,
Depresyon,
Kısa süreli hafıza problemleri,
Yutma zorluğu
MS hastalığının ilk belirtileri, kol ya da bacakta kuvvet azalması-güçsüzlük şikayeti ile başlar. MS’li hastalar genellikle yeni gelişen duyu bozuklukları, bulanık görme, denge bozuklukları, çift görme gibi belirtilerile doktora başvurular. MS hastalığının belirtilerinin her hastada birbirinden farklı olabileceğini akılda tutmak gerekir.
MS hastalığı belirtileri, miyelin konusu ile doğrudan bağlantılıdır. Merkezi sinir sisteminde sinir liflerini çevreleyen ve koruyan “miyelin” isimli bir tür kılıf vardır ve bu kılıf sinir liflerinin elektrik uyarılarını iletmelerine yardımcı olur. MS’de miyelin kılıfı hasara uğrar ve bazı bölgelerde yok olur. Hasar gören bu bölgeler ‘plak’ olarak da bilinir. Miyelin sadece sinir liflerini korumakla kalmayıp, görevlerini yerine getirmelerini de sağlar. Miyelin yok olduğunda veya hasar gördüğünde, sinirlerin beyine giden veya beyinden gelen elektrik uyarılarını iletebilme kapasiteleri kesintiye uğrar; bu durum çeşitli MS belirtilerineneden olur.
En belirgin MS belirtileri,halsizlik, yüzde veya vücutta uyuşma ve karıncalanma, hissizlik, yorgunluk, denge problemleri, görme bozuklukları, kas sertleşmesi, bozuk konuşma, bağırsak veya mesane problemleri, dengesiz yürüme (ataksi), cinsel işlev sorunları, ısıya hassasiyet ve kısa süreli bellek sorunları şeklinde sıralanabilir.
MS Hastalığı Neden Olur? MS Hastalığı Genetik Midir?
MS hastalığı genetik midir sorusu hastalıkla ilgili doğru bir şüpheye işaret eder. MS hastalığının oluşumunda genetik faktörler oldukça etkilidir. MS’in nedeni olarak birkaç teori vardır, fakat bunlarla hastalık oldukça zayıf bir şekilde anlaşılabilmektedir. MS hastalığının nedenleri kişiden kişiye değişse de, genetik faktörler tüm hastalarda sabittir. MS hastalığı neden olur sorusuna birkaç şekilde cevap verilebilir;
Çevresel faktörler: Organik çözücülere ve cıvaya maruz kalma, böcek ilaçları ve radyasyon teması.
Etnik köken: Kafkas, Kuzey Afrika kökenlilerde hastalık görülebilir. Sarı ve kısmen siyah ırkta koruyuculuk beyaz ırka göre daha fazladır. Ayrıca Kuzey Avrupa, Amerika ve Kanada'nın kuzeyinde hastalık yüksek, ekvator bölgesinde düşük oranda görülmektedir.
Virüslerin etkisi: Geçmişte “herpes”, “varisella zoster” virüslerine maruz kalma.
Kalıtım: Çevresel tetikleyicilerden etkilenen genetik faktörler mevcuttur.
Genetik faktörler: MS'li anne veya babanın çocuklarında aynı hastalığın görülme oranı, toplumdaki aynı yaş grubu kişilerle kıyaslandığında 7-10 kat fazladır. Ancak genler, hastalığın oluşmasında tek faktör değildir. Örneğin; genetik olarak birbirinin aynı olan tek yumurta ikizlerinden birinde MS gelişse bile, diğerinde gelişme riski %25’tir.
Bu faktörlerin dışında MS hastalığı nedenleri arasında;
Kan ve beyin arasındaki bariyerin hasarı
Anne karnında oluşan biyokimyasal olaylar
Diyet ve vitamin yetmezlikleri
Alerjik reaksiyonlar da sıralanabilir.
MS Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
MS hastalığı tanısının konulması çok da kolay değildir. MS hastalığını teşhis edebilecek özel bir test henüz geliştirilmemiştir. MS hastalığına tanısı konması demek aslında diğer olasılıkları elemek anlamına gelir. MS hastalığını teşhis etmek için kullanılan tetkikler nelerdir? sorusuna ise bu şekilde yanıt verilebilir:
MRI: MRI filmleri beyin ve omurilik hakkında detaylı bilgi verir ve MS hastalığı teşhisi için son derece önemlidir. MS hastalığı lezyonları bu filmlerde soluk alanlar olarak görülür.
Beyin omurilik sıvısının incelenmesi: Bu sıvıda, bağışıklık sisteminin aktivitesini gösteren ligklnal bandlar, miyelin proteini saptanabilir.
Uyarılmış yanıtlar: Bu testler, sinirlerin ileti hızlarını ölçme teknikleridir. Miyelin kılıfı hasarlanmış sinirler, iletileri daha yavaş iletirler. 3 ana tipi vardır:
Görsel uyarılmış yanıtlar: Görme ile ilgili sinirleri inceler.
İşitsel uyarılmış yanıtlar: İşitme ile ilgili sinirleri inceler.
Smatsensriyel uyarılmış yanıtlar: Kol ve bacaklardaki duyusal sinirleri inceler.
MS Hastalığı Tedavisi
MS hastalığı tedavisi kişiye özel olmalı ve mutlaka erken dönemde başlamalıdır. Hastalık genellikle 20-50 yaş arasında görülmektedir. MS hastalığı ne kadar erken başlarsa o kadar sert seyretmektedir. MS atağı geçiren hasta hayatı boyunca başka bir atak geçirmeyebileceği gibi değişken sıklıkta atak yaşayabilmektedir. Ataklar halinde görülmediği ve düzelmeye izin vermeyen sürekli ilerleyen formları çok daha ağır ilerlemektedir. MS’in ataklarla başlayıp daha sonra ara vermeden devam eden tipleri de mevcut. MS hastalığının tedavisine ataklar sırasında gecikmeden başlanmalıdır. Erken dönemde başlanan MS hastalığı tedavisi hastalığın ileride hasar bırakmasını engellemektedir.
Detaylı bilgi ve randevu için biz sizi arayalım.
İlgili Makaleler
Ameliyatsız Migren Tedavisi
Ameliyatsız migren tedavisi, cerrahi müdahale gerektirmeyen, daha az invaziv ve genellikle daha güvenli olan tedavi yöntemlerini ifade eder.
Devamını OkuEEG ve EMG
EEG ve EMG, klinik uygulamalarda sıkça başvurulan testlerdir ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için doğru tanı ve tedavi süreçlerinde kritik bir rol oynar.
Devamını OkuUyku Bozuklukları
Uyku insan yaşamının 3 te birini kapsayan fizyolojik bir ihtiyaçtır. Uyku bozuklukları, birçok psikolojik veya nörolojik rahatsızlıklara bağlı ortaya çıkabileceği gibi, sadece uyku bozukluğu olarak da görülebilir
Devamını OkuPeriferik ve Santral Sinir Sistemi Hastalıkları
Santral sinir sistemi, diğer adıyla merkezi sinir sistemi beyin ve omurilikten, ayrıca bunlarla bağlantılı olan sinirlerden meydana gelmiştir. Çevresel sinir sisteminden duyusal impulsları alır, buna yanıtı kontrol eder. Santral sistem vücuttaki kontrol ağı gibidir. Bu sistemden etkilenen faaliyetler ise, kas kontrolü, nefes alıp verme, görme ve bellektir. Bu önemli bölümdeki hasarda ya da bir hastalığın bu alanı etkilemesi sonucunda ciddi sağlık sorunları yaşanabilir. Beyinde anormal elektriksel aktivite sonucunda epilepsi yani sara hastalığı, otoimmün hastalıktan oluşan multipl skleroz MS, dopamin eksikliği nedeniyle parkinson hastalığı oluşabilir. Bunlar gibi santral sinir sistemindeki bozukluklardan kaynaklanan çeşitli rahatsızlıklar bulunmaktadır
Devamını OkuParkinson Hastalığı
Parkinson hastalığı kademeli olarak ilerleyen (progresif) bir hastalık türü olup ve yol açtığı el, kol, bacak, çene ve yüzün titremesi gibi belirtiler zaman geçtikçe kötüleşir. Hastalık ilerledikçe kişi yürüme, konuşma zorluğu yaşayabilir ve günlük basit ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayacak duruma gelebilir.
Devamını OkuNöropatik Ağrılar
Nöropatik ağrılar doku ağrılarından farklı olarak, sinir sisteminin herhangi bir yerindeki hasardan ya da hastalıktan kaynaklanan ağrılardır. Dolayısıyla yanlış alarm çalıyor, bir yerinizi jilet kesmiyor ama kesiyormuş gibi bir acı duyuyorsunuz. Ya da yanıyor gibi olduğunu söylerler mesela şeker hastaları ayaklarının altının yandığını söylerler. Nöropatik ağrı, insanları hayattan kopartmasına rağmen doğru tedavi edildiği taktirde kurtulmanın da mümkün olduğu bir ağrıdır
Devamını OkuMultipl Skleroz ve benzeri hastalıklar
Halk arasında MS hastalığıolarak bilinen Multiple Skleroz;hareket aksaklığı, kaslarda güçsüzlük, kısmi felç, dengesizlik, konuşma ve görme bozuklukları gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Ataklar halinde görülen MS, erkeklere oranla kadınlarda 2 kat daha fazla görülüyor.
Devamını OkuMigren Tedavisi
Bazı migrenlerin önlenmesine ve daha az ağrılı hale gelmesine, ilaçlar yardımcı olabilir. Migrenin tedavisinde etkili olan başka yöntemler de bulunmaktadır.
Devamını OkuMigren Nedir?
Bir migren, genellikle başın bir tarafında şiddetli zonklama ağrılarına veya nabız atma hissine neden olabilir. Genellikle bulantı, kusma ve ışığa/ sese aşırı hassasiyet eşlik eder. Migren atakları saatlerce hatta günlerce sürebilir ve ağrı o kadar şiddetli olabilir ki günlük aktivitelerinize engel olabilir.
Devamını OkuFelç Nedir?
Felç, vücudunuzun bir kısmında kas fonksiyon kaybıdır. Kısmi veya tam ve geçici veya kalıcı olabilir. Felç, vücudunuzun herhangi bir bölümünü, hayatınızdaki herhangi bir zamanda etkileyebilir. Bunu yaşarsanız, etkilenen bölgelerde muhtemelen ağrı hissetmezsiniz.
Devamını OkuKas Hastalıkları
Hemen hemen her yaş grubunda görülebilen kas hastalıkları (miyopatiler), günlük yaşamın büyük oranda kısıtlayan ve hızla ilerleyen hastalıkların başında gelmektedir. Doğru ve erken teşhisin oldukça önemli olduğu kas hastalığında genetik etkenler büyük bir rol oynamaktadır. Genellikle ailesinde kas hastalığı bulunan kişilerde rastlanılan bu hastalık 2-3 kuşak ilerisinde de gözlemlenebilir. Kesin tedavisi bulunamayan kas hastalığı, fizyoterapi ve rehabilitasyon ile hastanın kaslarının kuvvetlendirilmesi ve düzeltilmesi sağlanmaktadır. Kas hastalığı doğuştan meydana gelebileceği gibi çocukluk, ergenlik ve yaşlılık dönemlerinde de meydana gelebilen bir rahatsızlıktır. Hasta merdiven çıkarken, yürürken ve oturduktan sonra kalkarken güçlük çeker. Zamanla günlük hayatını büyük oranda kısıtlayan kas hastalığı, toplumda oldukça yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Hastalığın ilerleyen zamanlarında kaslarda zaafa yol açarak kasların güçsüzleşmesine neden olmaktadır. Kas hücrelerinin yapı ve işleyişlerindeki bozukluklar nedeniyle meydana gelen bu hastalık aynı zamanda kas ve sinir hastalıkları olarak da adlandırılmaktadır
Devamını OkuBaş Dönmesi (Vertigo)
Vertigo baş dönmesi, sersemleme gibi etkilerde kullanılan nöroloji alanında sıkça karşılaşılan şikayetler arasında yer alır. Vertigo baş dönmesi başlı başına bir hastalık değil, sadece bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkar. İnsanların nöroloji polikliniklerine gitme nedenlerinin arasında en fazla bu sorun bulunur. Baş dönmesi, sersemlik, başın sallanması, dengesizlik gibi yakınmalar insanları huzursuz eder.
Devamını OkuDemans (Alzheimer ve Diğerleri)
Yaşın ilerlemesi ile başlayan santral sinir sistemi ve diğer organlarda bazı fonksiyonların azalması fizyolojik ve sosyal yaşamı bozmayan bir durumdur. Demans ya da yaygın adıyla bunama ise kişinin bilişsel işlevlerinde, daha önce edindiği işlev düzeyine göre kötüleşme ile giden bir klinik sendromdur.Buna ilaveten davranış bozuklukları, sosyal ve mesleki aktivitelerde bozulma gözlenir.
Devamını OkuElektroensefalografi (EEG)
Elektroensefalografi tanımın kısaltması EEG’dir. Bu işlem insan beyninin elektriksel etkinliklerinin değerlendirilmesi amacı ile yapılır. Beyin dokularında bulunan sinir hücrelerin ile alakalı elektriksel sinyaller kafada bulunan saç kaplı deriye iletilmektedir. İletilen bu sinyaller kafa bölgesine yerleştirilecek olan elektrotlar yardımı ile bilgisayara aktarılır. İletilen tüm sinyaller alanında eğitim almış ve tecrübeli olan Nöroloji uzmanı hekimleri tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilir. Elektroensefalografi sıklıklar aşağıdaki durumlarda gerçekleştirilir
Devamını OkuBeyin Damar Hastalıkları
Beyin damarlarının çeşitli patolojik durumlar nedeni ile daralması, tıkanması veya yırtılarak kanın damar dışına çıkması sonucu oluşan durumlardır. Serebrovasküler hastalık, stroke, inme gibi terimlerde aynı anlamda kullanılır. Beyin damarlarının daralma ve tıkanması ile oluşan duruma iskemik beyin damar hastalığı, damarın yırtılarak kanın beyin içinde yayılmasına beyin kanaması denmektedir
Devamını OkuElektromiyografi (EMG)
Kaslar, onları kontrol eden sinirler, duyusal (his) ve otonom sinir liflerinin işlevlerini test eden bir tanı yöntemidir. Sinir iletim incelemelerinde sinirler düşük akım şiddetinde (1-100 mA) elektrik ile uyarılır, yüzeysel kayıt elektrotları ile cevaplar kaydedilir. İğne EMG’sinde kaslar özel olarak üretilmiş steril (arınık) EMG elektrotları aracılığıyla incelenir. EMG incelemesi, duyusal, otonom ve motor sinir lifleri, sinir-kas bileşkesi ve kas işlevleri bozukluklarının tanısında yardımcı bir yöntemdir.
Devamını OkuEpilepsi (Sara)
Epilepsi, (sara) hastalığı olarak ta adlandırılır. Beyindeki sinir hücrelerinin zaman zaman anormal elektrikli deşarjları sonucu ortaya çıkan nörolojik bir bozukluktur. Beynin normal de çalışması ile elektriğin aşırı kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur ve geçici bilinç kayına neden olur. Deşarjların ortaya çıktığı bölge neresi ise o bölgenin görevine dair belirtiler ortaya çıkar.
Devamını OkuBeyin ve Omurilik Tümörleri ve İltihaplanmaları
Beyin ve omurilik tümörleri beyin veya omurilikte kontrolden çıkmış anormal hücrelerin kitleleridir. Vücudun neredeyse herhangi bir bölgesindeki hücreler kansere dönüşebilir ve vücudun diğer alanlarına yayılabilir.
Devamını Oku