Hipofiz Tümörü Ameliyatları
Hipofiz tümörleri, beyinde yer alan ve vücudun hormonal dengesini düzenleyen hipofiz bezinde meydana gelen anormal hücre büyümeleridir. Hipofiz bezi, beynin alt kısmında, burun köprüsünün hemen arkasında yer alır ve vücudun hormon üretimini kontrol eden önemli bir yapıdır. Bu bez, büyüme, üreme, metabolizma ve stres gibi birçok hayati fonksiyonu düzenleyen hormonların salgılanmasından sorumludur. Hipofiz tümörleri genellikle iyi huylu (benign) olmasına rağmen, büyüklüklerine ve salgıladıkları hormonlara bağlı olarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirler. Bu tümörlerin tedavisinde cerrahi müdahale, özellikle büyük veya hormon üreten tümörlerde, en etkili yöntemlerden biri olarak kabul edilmektedir.
Hipofiz tümörleri, genellikle yavaş büyüyen ve çevre dokulara yayılmayan tümörlerdir. Ancak, bazı durumlarda tümör büyüyerek çevredeki sinirlere baskı yapabilir ve görme kaybı, baş ağrısı veya hormonal dengesizlikler gibi semptomlara neden olabilir. Hipofiz tümörlerinin tedavisinde cerrahi müdahale, tümörün boyutuna, yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Cerrahi müdahale, tümörün tamamen çıkarılmasını amaçlar ve bu sayede hastanın semptomları hafifletilir veya tamamen ortadan kaldırılır. Hipofiz tümörü ameliyatları, genellikle minimal invaziv cerrahi teknikler kullanılarak gerçekleştirilir ve bu sayede hastalar daha hızlı iyileşme süreci yaşarlar.
Hipofiz Tümörleri Nedir?
Hipofiz tümörleri, hipofiz bezinde gelişen anormal hücre büyümeleridir. Hipofiz bezi, vücudun hormonal dengesini düzenleyen ve birçok hayati fonksiyonu kontrol eden bir bezdir. Bu bez, büyüme hormonu, tiroid uyarıcı hormon, prolaktin, adrenokortikotropik hormon (ACTH) ve luteinize edici hormon gibi birçok önemli hormonun salgılanmasından sorumludur. Hipofiz tümörleri, genellikle iyi huylu olmasına rağmen, bazı durumlarda hormon üretimini etkileyebilir ve bu da vücutta ciddi dengesizliklere yol açabilir.
Hipofiz tümörleri, hormon üreten ve üretmeyen tümörler olarak iki ana kategoriye ayrılır. Hormon üreten tümörler, hipofiz bezinin normalden fazla hormon üretmesine neden olur ve bu da vücutta çeşitli semptomlara yol açabilir. Örneğin, prolaktin üreten bir tümör, kadınlarda adet düzensizliklerine ve erkeklerde cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir. ACTH üreten tümörler ise Cushing sendromu gibi ciddi hormonal bozukluklara yol açabilir. Hormon üretmeyen tümörler ise genellikle büyüyerek çevredeki dokulara baskı yapar ve bu da baş ağrısı, görme kaybı gibi semptomlara neden olabilir.
Hipofiz Tümörü Ameliyatları Neden Yapılır?
Hipofiz tümörü ameliyatları, tümörün boyutuna, yerine ve hastanın semptomlarına bağlı olarak yapılır. Hipofiz tümörleri genellikle iyi huylu olmasına rağmen, bazı durumlarda büyüyerek çevredeki sinirlere baskı yapabilir ve bu da ciddi semptomlara yol açabilir. Örneğin, hipofiz bezi, görme sinirlerine yakın bir konumda yer aldığı için, tümör büyüdüğünde görme kaybına neden olabilir. Ayrıca, hormon üreten tümörler, vücudun hormonal dengesini bozarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu durumlarda, cerrahi müdahale, tümörün çıkarılması ve semptomların hafifletilmesi için gerekli olabilir.
Hipofiz tümörü ameliyatları, genellikle minimal invaziv cerrahi teknikler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu ameliyatlar, burun yoluyla veya kafatasında küçük bir kesi yapılarak gerçekleştirilir. Cerrah, hipofiz bezine ulaşmak için özel bir mikroskop ve cerrahi aletler kullanır. Bu sayede, cerrah tümörü hassas bir şekilde çıkarabilir ve çevredeki dokulara zarar vermeden ameliyatı tamamlayabilir. Hipofiz tümörü ameliyatları, hastanın semptomlarını hafifletmek ve tümörün büyümesini durdurmak için etkili bir tedavi yöntemidir.
Hipofiz Tümörü Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Hipofiz tümörü ameliyatları, genellikle minimal invaziv cerrahi teknikler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu ameliyatlarda en sık kullanılan yöntemlerden biri transsfenoidal cerrahidir. Transsfenoidal cerrahi, burun yoluyla hipofiz bezine ulaşmayı sağlayan bir tekniktir. Bu yöntem, hipofiz tümörlerinin çıkarılmasında en yaygın kullanılan cerrahi yöntemlerden biridir, çünkü çevredeki dokulara minimal zarar verir ve hastaların iyileşme sürecini hızlandırır. Cerrah, burun yoluyla hipofiz bezine ulaşmak için özel bir mikroskop ve cerrahi aletler kullanır. Bu sayede, tümör hassas bir şekilde çıkarılır ve çevredeki dokulara zarar verilmez.
Transsfenoidal cerrahi, hipofiz tümörlerinin çıkarılmasında oldukça etkili bir yöntemdir. Bu yöntem, özellikle küçük ve orta büyüklükteki tümörler için uygundur. Ancak, bazı durumlarda tümör çok büyük olabilir veya çevredeki sinirlere yayılmış olabilir. Bu durumlarda, cerrahlar kraniotomi adı verilen bir yöntem kullanabilirler. Kraniotomi, kafatasında küçük bir kesi yapılarak hipofiz bezine ulaşmayı sağlayan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntem, daha büyük veya karmaşık tümörlerin çıkarılmasında kullanılır. Her iki cerrahi yöntem de hipofiz tümörlerinin başarılı bir şekilde çıkarılmasını sağlar ve hastaların semptomlarını hafifletir.
Hipofiz Tümörü Ameliyatlarının Riskleri Nelerdir?
Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, hipofiz tümörü ameliyatlarının da bazı riskleri bulunmaktadır. Bu riskler, ameliyatın türüne, tümörün boyutuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Hipofiz tümörü ameliyatlarının en yaygın risklerinden biri, çevredeki sinirlerin veya dokuların zarar görmesidir. Hipofiz bezi, görme sinirlerine ve beyin sapına yakın bir konumda yer aldığı için, cerrahi müdahale sırasında bu sinirlerin zarar görme riski vardır. Bu durum, ameliyat sonrasında görme kaybı, baş ağrısı veya diğer nörolojik semptomlara yol açabilir.
Ameliyat sonrası hormonal dengesizlikler de hipofiz tümörü ameliyatlarının bir diğer riskidir. Hipofiz bezi, vücudun hormonal dengesini düzenleyen önemli bir yapıdır ve ameliyat sırasında bu bezin zarar görmesi, hormon üretiminde dengesizliklere yol açabilir. Bu durum, hastaların ameliyat sonrasında hormon replasman tedavisi almasını gerektirebilir. Ayrıca, ameliyat sonrası enfeksiyon, kanama veya beyin omurilik sıvısı sızıntısı gibi komplikasyonlar da görülebilir. Ancak, bu riskler genellikle minimaldir ve cerrahın deneyimine ve ameliyatın türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Hipofiz Tümörü Ameliyatları Sonrası İyileşme Süreci
Hipofiz tümörü ameliyatları sonrasında iyileşme süreci, hastanın genel sağlık durumuna ve ameliyatın türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle, minimal invaziv cerrahi teknikler kullanılarak yapılan ameliyatlar sonrasında hastalar daha hızlı iyileşirler. Transsfenoidal cerrahi gibi minimal invaziv yöntemler, hastaların daha az ağrı hissetmesine ve daha kısa sürede taburcu olmasına olanak tanır. Ameliyat sonrasında hastalar genellikle birkaç gün hastanede kalırlar ve doktorun önerilerine uyarak iyileşme sürecini tamamlarlar.
Ameliyat sonrasında hastaların hormonal dengesizlikler yaşama riski vardır. Hipofiz bezi, vücudun hormonal dengesini düzenleyen önemli bir yapıdır ve ameliyat sırasında bu bezin zarar görmesi, hormon üretiminde dengesizliklere yol açabilir. Bu durumda, hastalar hormon replasman tedavisi alabilirler. Ayrıca, ameliyat sonrasında düzenli doktor kontrollerine gitmek ve doktorun önerilerine uymak da iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Ameliyat sonrası dönemde hastaların ağır fiziksel aktivitelerden kaçınması ve dinlenmeye özen göstermesi önemlidir.
Hipofiz Tümörü Ameliyatlarının Başarı Oranı
Hipofiz tümörü ameliyatlarının başarı oranı, tümörün boyutuna, yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle, küçük ve orta büyüklükteki tümörlerde cerrahi müdahale oldukça başarılıdır ve hastaların semptomları büyük ölçüde hafifletilir. Hormon üreten tümörlerde ise cerrahi müdahale, hormon üretimini normale döndürmek için etkili bir yöntemdir. Ancak, bazı durumlarda tümör tamamen çıkarılamayabilir veya tümör tekrar büyüyebilir. Bu durumlarda, ek tedavi yöntemleri gerekebilir.
Hipofiz tümörü ameliyatlarının başarı oranı, cerrahın deneyimine ve kullanılan cerrahi yönteme bağlı olarak da değişiklik gösterebilir. Minimal invaziv cerrahi teknikler, hastaların daha hızlı iyileşmesine ve ameliyatın daha başarılı olmasına olanak tanır. Ancak, bazı durumlarda tümör çok büyük olabilir veya çevredeki sinirlere yayılmış olabilir. Bu durumlarda, cerrahlar daha karmaşık cerrahi yöntemler kullanabilirler ve ameliyatın başarı oranı düşebilir. Ancak, genel olarak hipofiz tümörü ameliyatları, hastaların semptomlarını hafifletmek ve tümörün büyümesini durdurmak için etkili bir tedavi yöntemidir.
Hipofiz Tümörü Ameliyatlarının Geleceği
Hipofiz tümörü ameliyatları, tıp dünyasında sürekli olarak gelişen bir alandır. Minimal invaziv cerrahi tekniklerin gelişmesi, hipofiz tümörü ameliyatlarının daha güvenli ve etkili olmasını sağlamıştır. Gelecekte, robotik cerrahi ve görüntüleme teknolojilerinin daha da gelişmesiyle birlikte, hipofiz tümörü ameliyatlarının başarı oranının artması ve hastaların iyileşme sürecinin daha da hızlanması beklenmektedir. Ayrıca, genetik ve biyoteknolojik araştırmalar, hipofiz tümörlerinin daha iyi anlaşılmasına ve tedavi edilmesine olanak tanıyacaktır.
Gelecekte, hipofiz tümörü ameliyatlarının daha da yaygınlaşması ve cerrahların bu alanda daha fazla deneyim kazanması beklenmektedir. Ayrıca, cerrahi müdahale gerektirmeyen tedavi yöntemlerinin de gelişmesi, hipofiz tümörlerinin tedavisinde yeni bir dönem başlatabilir. Özellikle radyoterapi ve ilaç tedavisi gibi yöntemler, cerrahi müdahale gerektirmeyen hastalar için etkili bir alternatif olabilir. Ancak, cerrahi müdahale, hipofiz tümörlerinin tedavisinde hala en etkili yöntemlerden biri olarak kabul edilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Hipofiz tümörü nedir?
Hipofiz tümörü, beyinde yer alan hipofiz bezinde gelişen anormal hücre büyümeleridir. Hipofiz bezi, vücudun hormonal dengesini düzenleyen ve birçok hayati fonksiyonu kontrol eden bir bezdir. Hipofiz tümörleri genellikle iyi huylu (benign) olmasına rağmen, bazı durumlarda hormon üretimini etkileyebilir ve bu da vücutta ciddi dengesizliklere yol açabilir. Hipofiz tümörleri, hormon üreten ve üretmeyen tümörler olarak iki ana kategoriye ayrılır. Hormon üreten tümörler, hipofiz bezinin normalden fazla hormon üretmesine neden olur ve bu da vücutta çeşitli semptomlara yol açabilir.
Hipofiz tümörü ameliyatı neden yapılır?
Hipofiz tümörü ameliyatı, tümörün boyutuna, yerine ve hastanın semptomlarına bağlı olarak yapılır. Hipofiz tümörleri genellikle iyi huylu olmasına rağmen, bazı durumlarda büyüyerek çevredeki sinirlere baskı yapabilir ve bu da ciddi semptomlara yol açabilir. Örneğin, hipofiz bezi, görme sinirlerine yakın bir konumda yer aldığı için, tümör büyüdüğünde görme kaybına neden olabilir. Ayrıca, hormon üreten tümörler, vücudun hormonal dengesini bozarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu durumlarda, cerrahi müdahale, tümörün çıkarılması ve semptomların hafifletilmesi için gerekli olabilir.
Hipofiz tümörü ameliyatı nasıl yapılır?
Hipofiz tümörü ameliyatları, genellikle minimal invaziv cerrahi teknikler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu ameliyatlarda en sık kullanılan yöntemlerden biri transsfenoidal cerrahidir. Transsfenoidal cerrahi, burun yoluyla hipofiz bezine ulaşmayı sağlayan bir tekniktir. Cerrah, burun yoluyla hipofiz bezine ulaşmak için özel bir mikroskop ve cerrahi aletler kullanır. Bu sayede, tümör hassas bir şekilde çıkarılır ve çevredeki dokulara zarar verilmez. Bazı durumlarda ise kraniotomi adı verilen bir yöntem kullanılarak kafatasında küçük bir kesi yapılır ve hipofiz bezine ulaşılır.
Hipofiz tümörü ameliyatlarının riskleri nelerdir?
Hipofiz tümörü ameliyatlarının bazı riskleri bulunmaktadır. Bu riskler arasında çevredeki sinirlerin veya dokuların zarar görmesi, hormonal dengesizlikler, enfeksiyon, kanama ve beyin omurilik sıvısı sızıntısı yer alır. Hipofiz bezi, görme sinirlerine ve beyin sapına yakın bir konumda yer aldığı için, cerrahi müdahale sırasında bu sinirlerin zarar görme riski vardır. Ayrıca, ameliyat sırasında hipofiz bezinin zarar görmesi, hormon üretiminde dengesizliklere yol açabilir ve hastaların hormon replasman tedavisi almasını gerektirebilir.
Hipofiz tümörü ameliyatı sonrası iyileşme süreci nasıldır?
Hipofiz tümörü ameliyatı sonrasında iyileşme süreci, hastanın genel sağlık durumuna ve ameliyatın türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Minimal invaziv cerrahi teknikler kullanılarak yapılan ameliyatlar sonrasında hastalar genellikle daha hızlı iyileşirler. Ameliyat sonrasında hastalar birkaç gün hastanede kalır ve doktorun önerilerine uyarak iyileşme sürecini tamamlarlar. Ameliyat sonrası dönemde hormonal dengesizlikler yaşanabilir ve hastalar hormon replasman tedavisi alabilirler. Ayrıca, ameliyat sonrası dönemde düzenli doktor kontrollerine gitmek ve doktorun önerilerine uymak da önemlidir.
Hipofiz tümörü ameliyatlarının başarı oranı nedir?
Hipofiz tümörü ameliyatlarının başarı oranı, tümörün boyutuna, yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle, küçük ve orta büyüklükteki tümörlerde cerrahi müdahale oldukça başarılıdır ve hastaların semptomları büyük ölçüde hafifletilir. Hormon üreten tümörlerde ise cerrahi müdahale, hormon üretimini normale döndürmek için etkili bir yöntemdir. Ancak, bazı durumlarda tümör tamamen çıkarılamayabilir veya tümör tekrar büyüyebilir. Bu durumlarda, ek tedavi yöntemleri gerekebilir.
Hipofiz tümörü ameliyatı sonrası hormonal dengesizlikler yaşanır mı?
Evet, hipofiz tümörü ameliyatı sonrasında hormonal dengesizlikler yaşanabilir. Hipofiz bezi, vücudun hormonal dengesini düzenleyen önemli bir yapıdır ve ameliyat sırasında bu bezin zarar görmesi, hormon üretiminde dengesizliklere yol açabilir. Bu durumda, hastalar hormon replasman tedavisi alabilirler. Hormon replasman tedavisi, vücudun ihtiyaç duyduğu hormonların dışarıdan alınmasını sağlar ve hastaların hormonal dengesini korur. Ameliyat sonrası dönemde doktorun önerilerine uymak ve düzenli kontroller yapmak, hormonal dengesizliklerin yönetilmesine yardımcı olabilir.
Hipofiz tümörü ameliyatı sonrası görme kaybı yaşanır mı?
Hipofiz tümörü ameliyatı sonrasında görme kaybı yaşanma riski vardır, ancak bu risk genellikle minimaldir. Hipofiz bezi, görme sinirlerine yakın bir konumda yer aldığı için, cerrahi müdahale sırasında bu sinirlerin zarar görme riski vardır. Ancak, deneyimli cerrahlar bu riski minimize etmek için özel cerrahi teknikler kullanırlar. Ameliyat sonrasında görme kaybı yaşanması durumunda, hastaların düzenli olarak göz doktoruna gitmesi ve görme fonksiyonlarını takip etmesi önemlidir.
Hipofiz tümörü ameliyatı sonrası ne kadar sürede iyileşirim?
Hipofiz tümörü ameliyatı sonrasında iyileşme süresi, hastanın genel sağlık durumuna ve ameliyatın türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Minimal invaziv cerrahi teknikler kullanılarak yapılan ameliyatlar sonrasında hastalar genellikle birkaç gün içinde taburcu edilirler ve birkaç hafta içinde normal yaşamlarına dönebilirler.
Detaylı bilgi ve randevu için biz sizi arayalım.
İlgili Makaleler
Da Vinci ile Horlama Ameliyatları
Da Vinci robotik cerrahisi, tıp dünyasında devrim yaratan bir teknolojidir ve horlama tedavisinde de büyük bir potansiyele sahiptir.
Devamını OkuÇocuklarda Kulak Tüpü Uygulamaları
Kulak tüpü uygulamaları, çocuklarda sık görülen kulak enfeksiyonları ve orta kulakta sıvı birikimi gibi problemlerin tedavisinde kullanılan etkili bir yöntemdir.
Devamını OkuHipofiz Tümörü Ameliyatları
Hipofiz tümörleri, beyinde yer alan ve vücudun hormonal dengesini düzenleyen hipofiz bezinde meydana gelen anormal hücre büyümeleridir.
Devamını OkuDa Vinci Robotik Cerrahi ile KBB Ameliyatları
Da Vinci robotik cerrahi sistemi, son yıllarda tıp dünyasında büyük bir devrim yaratarak, cerrahların daha hassas ve minimal invaziv ameliyatlar gerçekleştirmesine olanak tanımıştır.
Devamını OkuÖstaki Balon Ameliyatı
Östaki borusu, orta kulak ile boğaz arasında yer alan ve kulak basıncının dengelenmesinden sorumlu olan önemli bir yapıdır.
Devamını OkuYumuşak Damak Horlama Cerrahisi ve İmplant Uygulaması
Uyku apnesine bağlı horlamayı ve diğer rahatsız edici semptomları hafifletmek için tasarlanmış özel bir oral implant türüdür. Damak implantı damak yumuşak dokusunun özelliklerini değiştirir, sertleştirir ve havanın etrafındaki akışını değiştirir. Cihaz, yumuşak damakta kalıcı olarak implante edilen üç silindir şekilli örgülü polyester filamentlerden oluşan bir gruptur. Zamanla implantlar vücudun doğal fibrotik yanıtı ile birlikte yumuşak damağa yapısal destek ekler ve sertleştirir.
Devamını OkuKonka Ameliyatı Nedir?
Konka cerrahisi veya alt konka indirgeme, alt nazal konkaların incelendiği ve azaltılmış burun hava akışını sağlamak için boyut olarak küçültüldüğü bir prosedürdür. Ameliyat tipik olarak burnun her iki tarafındaki burun deliklerinden yapılır.
Devamını OkuTükürük Bezi Kanseri
Tükürük bezi kanseri, tükürük bezlerinden birinde başlar. Bu sadece bir hastalık değildir. Ağzınızın içinde ve yakınında bulunan birkaç farklı tükürük bezi vardır. Bu bezlerde birçok kanser türü ve iyi huylu (kanserli olmayan) tümör gelişebilir.
Devamını OkuSes Bozuklukları Birimi
Ses telleri ve larengeal yapıların ayrıntılı inceleme işlemidir. Fonasyon sırasında CV’lerin fundamental frekansı, larengeal mikrofonlar ile sisteme aktarılır. Stroboskop üzerindeki zenon ışık kaynağının, Fundamental frekans ile aynı frekansta, ses telleri üzerine ışık çakmaları göndermesi ile siklusun her fazı, milisaniye düzeyinde incelenebilmektedir.
Devamını OkuSeptum Cerrahisi
Septoplasti, iki burun deliğiniz (septum) arasındaki boşluğu ayıran kemiği ve kıkırdağı düzeltmek için cerrahi bir prosedürdür. Septum çarpık olduğunda, sapmış bir septum olarak bilinir. Sapmış bir septum burnunuzdan nefes almayı zorlaştırabilir ve zayıf drenaj nedeniyle sinüs enfeksiyonu riskini artırabilir.
Devamını OkuBurun İçi Cerrahisi
Burun için cerrahisi (Nazal hava yolu cerrahisi) burun deliklerinden dış kesilere gerek kalmadan yapılır. Sapma septum cerrahisi (septoplasti), nazal septumdaki deformiteyi düzeltmek için yapılan cerrahidir. Türbinektomi veya türbinoplasti, burun içindeki genişlemiş bir konka (burun dokusu) cerrahi olarak azaltılması veya çıkarılmasıdır. Her iki ameliyat da esas olarak hava akışını iyileştirmek veya sinüs drenajını iyileştirmek için yapılır, ancak burun kanaması kontrolü gibi başka amaçları olabilir .
Devamını OkuGözyaşı Kanalı Tıkanıklığı
Tıkanmış bir gözyaşı kanalına sahip olmak, gözyaşlarınızın normal olarak bu gözden dışarı akmayacağı anlamına gelir. Durum bebeklerde yaygındır ancak yetişkinlerde de gelişebilir. Tıkanmış bir gözyaşı kanalı bebekler için genellikle zararsız olsa da, yetişkinlerde bazen ciddi bir sağlık sorununun işareti olabilir.
Devamını OkuBoyun Bölgesi Üst Yemek Borusu Cerrahisi
Açık özofajektomi, özofagusun bir kısmını veya tamamını çıkarmak için yapılan cerrahidir. Bu, yiyecekleri boğazınızdan midenize taşıyan tüptür. Çıkarıldıktan sonra, yemek borusu midenizin veya kalın bağırsağınızın bir kısmından yeniden oluşturulur.
Devamını OkuÇocuk K.B.B. Hastalıkları Cerrahisi
Çocuk kulak burun boğaz uzmanları yenidoğan döneminden genç yaşlara kadar olan çocukları tedavi eder. Çocuk bakımını tıbbi uygulamalarının çekirdeği yapmayı seçerler ve çocukların tıbbi ve cerrahi bakımının eşsiz doğası, ileri eğitim ve uygulama deneyiminden öğrenilir.
Devamını OkuLarengoloji (Ses Hastalıkları)
Ses telleri ve larengeal yapıların ayrıntılı inceleme işlemidir. Fonasyon sırasında CV’lerin fundamental frekansı, larengeal mikrofonlar ile sisteme aktarılır. Stroboskop üzerindeki zenon ışık kaynağının, Fundamental frekans ile aynı frekansta, ses telleri üzerine ışık çakmaları göndermesi ile siklusun her fazı, milisaniye düzeyinde incelenebilmektedir
Devamını OkuDil ve Çene Tümörleri
Çene tümörleri ve kistleri, çene kemiğinde veya ağız ve yüzdeki yumuşak dokularda gelişen nispeten nadir büyüme veya lezyonlardır. Bazen odontojenik tümörler ve kistler olarak adlandırılan çene tümörleri ve kistleri, büyüklük ve şiddet bakımından büyük ölçüde değişebilir.
Devamını OkuSinüzit Tedavisinde Balon Dönemi
Sinüsler normal salgı (mukus) oluşturan burun, sisteminin bir parçasıdır. Normal olarak burun ve sinüsler günde yaklaşık olarak yarım litre mukus salgılar. Üretilen mukus burun örtüsü (mukoza) üzerinde hareket ederek bakterileri, havayla taşınan partikülleri ve toz parçacıklarını temizlerler. Sonra bu mukus geriye boğaza süzülür ve yutulur. İçindeki parçacıklar ve bakteriler mide asidi tarafından parçalanır. Birçok insan bunun farkında değildir çünkü normal bir vücut fonksiyonudur...
Devamını OkuSinüs Tümörleri
Sinüs ve burun boşluğu tümörleri esas olarak iyi huyludur ve vücudun başka bir kısmına yayılamaz. Bu tümörler burnun her iki tarafında ortaya çıkabilir ve genellikle yavaş büyürler. Malign sinüs tümörleri nadirdir. Skuamöz hücreli karsinom, paranazal sinüslerde ve burun boşluğunda bulunan en yaygın kanser türüdür.
Devamını OkuÇocuklarda Orta Kulak Sıvı Sorunu
Orta kulak sıvısı kulak enfeksiyonu ile aynı değildir. Kulak enfeksiyonu, orta kulak sıvısına virüsler, bakteriler veya her ikisi ile bulaştığında, genellikle soğuk algınlığı sırasında ortaya çıkar. Orta kulak sıvısı olan çocukların herhangi bir enfeksiyon belirtisi veya semptomu yoktur. Çocukların çoğunda ateş veya şiddetli ağrı yoktur.
Devamını OkuRadyofrekans Cerrahisi
Radyofrekans, uyku apnesindeki dil tabanı, damak, bademcik ve burun konkalarının tedavisinde kullanılan yüksek frekanslı alternatif akımdır. Genellikle uyku apnesi tedavisinde uygulanmaktadırç
Devamını OkuTiroid Cerrahisi
Tiroid Cerrahisi, tiroid bezinin çeşitli bozuklukları için önerilen tedavidir. Bunlar aşağıdakilerden birini içerebilir. Büyük tiroid veya çok nodüler guatr (guatr, genişlemiş tiroid bezidir), obstrüktif solunum veya yutma güçlüğü semptomlarına neden olur
Devamını OkuTonsil ve Adenoid Hastalıkları
Bademcikler, boğazınızın arkasındaki iki yuvarlak topaktır. Adenoidler burun arkasındaki boğazda ve ağzın çatısında yüksektir (yumuşak damak olarak adlandırılır). Özel aletler olmadan ağızdan veya burundan görülemezler. Bademcikler ve adenoidler bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve vücudu hastalıklardan korumaya yardımcı olur. Ağızdan veya burundan giren bakteri ve virüsleri önlerler. Ne yazık ki, bazen çok büyük olarak enfekte olabilir veya sorunlara neden olabilirler.
Devamını OkuGeniz Bölgesi Tümörleri
Adenoid kistik karsinom, salgı bezlerinde, çoğunlukla baş ve boyundaki majör ve minör tükürük bezlerinde ortaya çıkan nadir bir malign neoplazm şeklidir. Diğer menşeli bölgeler arasında trakea, lakrimal bez, meme, cilt ve vulva bulunur. Bu neoplazm, kendine özgü histolojik görünümü ile tanımlanır.
Devamını OkuParotis Cerrahisi
Parotidektomi, yüzün bir tarafındaki parotis bezinin bir kısmının veya tamamının çıkarılmasıdır. Yüz sinirinin parotis bezi ile ilgili anatomisini anlamak, cerrahiyi anlamak için anahtardır.
Devamını OkuOrta Kulak İltihabı
Orta kulak enfeksiyonları (orta kulak iltihabı) genellikle enfeksiyondan kaynaklanır. Bir kulak enfeksiyonu kulaktaki minik titreşen kemikleri içeren kulak zarı arkasındaki hava dolu alanlardır. Çocukların kulak enfeksiyonları geçirmesi yetişkinlerden daha olasıdır.
Devamını OkuMikroskopik Orta Kulak Cerrahisi
Mikroskobik cerrahi, orta kulak, mastoid ve lateral kafatası tabanının ameliyatları için uygulanmaktadır. Endoskopik cerrahiye kıyasla Mikroskobik yaklaşıma göre cerrahi becerilerin kazanılmasında en önemli farklılıklar muhtemelen tek elle kullanılan cerrahi teknik ve iki boyutlu görünümdür.
Devamını OkuEndoskopik Orta Kulak Cerrahisi
Orta kulak cerrahisi, giderek artan bir şekilde, ameliyat mikroskobunun bir yardımcısı ya da yerine geçen endoskopları kullanmaktadır. Transmastoid bir yaklaşımla normal olarak yönetilen hastalığa üstün görüntüleme ve transkanal erişim, endoskop ile avantajlar olarak lanse edilir.
Devamını OkuKulak Mikrocerrahisi
Kulağın yapısı çok küçüktür. Böylece ameliyat genellikle ameliyat mikroskobu ile yapılır. Mikroskop kulak yapılarının görüşünü yeterince genişletir, böylece cerrah ihtiyaç duyulan hassas görevleri yerine getirebilir.
Devamını OkuEndoskopik Kulak Zarı Cerrahisi
Orta kulak ameliyatı genellikle cerrahi bir mikroskop kullanılarak yapılır. Endoskopların rehberliğinde gerçekleştirilen daha küçük insizyonlar geleneksel büyük insizyonlara göre tercih edilir. Bu yaklaşım kullanılarak, daha iyi sonuçlar elde edilebilir ve ameliyat sonrası hastalık azaltılabilir.
Devamını OkuGeniz Eti Ameliyatları
Geniz eti, enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olan antikorlar veya beyaz kan hücreleri üretir. Tipik olarak, ergenlik döneminde küçülür ve yetişkinlikte kaybolabilir.
Devamını OkuEndoskopik Hipofiz Cerrahisi
Tümörleri hipofiz bezinden ve kafatası tabanından çıkarmak için burun yoluyla endoskopik cerrahi yapılır. Bu minimal invaziv cerrahide cerrah, tümörleri çıkarmak için küçük bir endoskop kamera ve ışık ile burun deliklerinden geçer. Hipofiz tümörleri hormon problemlerine ve görme kaybına neden olabilir.
Devamını OkuAlerjik Rinit
Rinit burun iç kısmını döşeyen ve mukoza adı verilen dokunun inflamasyonudur (iltihabi reaksiyonu). Burunda kaşıntı, hapşırık, sulu burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile karakterizedir. Baş ağrısı, koku alma bozukluğu ve konjuktivit gibi bulgular da eşlik edebilir.
Devamını OkuKulak Zarı ve Orta Kulak Cerrahisi
Kulak zarı onarımı, kulak zarında da timpanik membran olarak da bilinen bir deliği veya yırtığı düzeltmek için kullanılan cerrahi bir prosedürdür. Bu ameliyat, kulak zarının arkasındaki üç minik kemiği onarmak veya değiştirmek için de kullanılabilir.
Devamını OkuKulak Tıkanıklığı
Kulak tıkanması bazı dönemler insanların başına gelen rahatsız edici hastalıklar arasında yer almaktadır. Kulak tıkanıklığı orta kulak iltihabı, su kaçması, uçak yolculuklarında görülen basınç değişimi, soğuk algınlığı ve daha pek çok nedenle ortaya çıkabilir...
Devamını OkuAlerji
'Allerji' kelimesi Yunanca "allos" (diğer) ve "ergon" (iş) sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Allerji herhangi bir madde ile karşılaşan ve ona karşı duyarlı -hassas- hale gelen bir insanın, aynı madde ile daha sonra yeniden karşılaştığında vücudunun bu olaya aşırı tepki göstermesi durumudur.
Devamını OkuBaş ve Boyun Kanserleri
Baş boyun kanserleri genellikle baş ve boynun içindeki nemli, mukozal yüzeyleri (örneğin, ağzın, burnun ve boğazın içindeki) hizaya sokan skuamöz hücrelerde başlar. Bu skuamöz hücre kanserleri, genellikle baş ve boynun skuamöz hücreli karsinomları olarak adlandırılır.
Devamını OkuBademcik Ameliyatı Sonrası Kilo Alınır mı?
Ağız arkası ve burun boşluğu çevresinde koruyucu bir halka oluşturan bademcikler, bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Bademcikler virüs ve bakteri gibi mikropları yakalamaya yardımcı olur ve vücuda burun ve ağızdan girmelerini önler.
Devamını OkuBademcik Ameliyatı Sonrası Balgam
Balgam, bir kişinin ciğerleri hastalandığında veya hasar gördüğünde üretilir. Balgam tükürük değildir, bu akciğerlerden öksürülür.
Devamını OkuKulak İltihabı
Bir kulak iltihabı enfeksiyonu (bazen akut otitis media olarak da adlandırılır), kulağın titreşen kemiklerini içeren kulak zarı arkasındaki hava dolu alan olan orta kulak enfeksiyonudur. Çocukların kulak enfeksiyonları geçirmesi yetişkinlerden daha olasıdır.
Devamını OkuKulak Çınlaması (tinnitus)
Bazı zamanlar kulağımda zil sesi duyuyorum bu normal midir? Tamamiyle değil. Kafa içinde ki bu seslere genel olarak tinnitus (kulak çınlaması) denilir ve çok yaygındır. Kulak çınlaması zaman zaman ortaya çıkabilir veya ...
Devamını OkuAlerjik Nezle'de Işık Tedavisi (Rhinolight-Fototerapi)
Burun mukozasının mikrobik olmayan bir inflamasyonu olan alerjik nezlenin tedavisinde uygulanan ve yeni özel bir içeriğe sahip yüksek yoğunlukta ışıktan oluşan Rhinolight yani ışık tedavisidir.
Devamını OkuKulak İltihabı
Kulak; Dış, Orta ve İç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılarak incelenir.Dış kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur. Kulak zarı dış ve orta kulağı birbirinden ayırır. Yani orta kulak, kulak zarının daha iç tarafında bulunur ve...
Devamını OkuBurun Tıkanıklığı
Doktorlar burun tıkanıklarının nedenlerini dört bölümde inceler ve bunlar arasında bazen benzer noktalarda olabilmektedir. Özellikle şikayetlerine birden fazla şeyin neden olduğu hastalarda bu ortak noktalar artmaktadır...
Devamını OkuBademcik Ameliyatı (Tonsillektomi)
Bademcikler boğazınızın arkasında bulunan iki küçük bezdir. Bademcik, enfeksiyonla savaşmana yardım etmek için beyaz kan hücrelerini barındırır, ancak bazen bademciklerin kendileri enfekte olurlar.
Devamını OkuKulağa Ventilasyon Tüpü Takılması
Kulak tüpleri, kulak zarına cerrahi olarak yerleştirilen, genellikle plastik veya metalden yapılmış küçük, içi boş silindirlerdir. Bir kulak borusu, orta kulağı havalandıran ve kulak zarı arkasında sıvı birikmesini önleyen bir hava yolu yaratır.
Devamını OkuDış Kulak İltihabı
Yüzücü Kulağı diye de bilinir. Yüzücü kulağı (External otitis) dış kulak kanalının ısrarlı biçimde tahriş olması ve iltihaplanması halidir. Ayrıca bir enfeksiyon da bulunabilir. Kanalda cildin kat kat soyulması (egzama) gelişebilir...
Devamını OkuKepçe Kulak Ameliyatı - Kulak Estetiği
Kulakta en sık görülen şekil bozukluğu, halk arasında “kepçe kulak” veya “yelken kulak” diye adlandırılır. Kulak kıkırdaklarının zayıflığından dolayı kulak kıvrımlarının yeterli oluşmaması nedeni ile kulak kepçesinin normalden daha öne ve yana doğru kıvrık olması durumuna "kepçe kulak" adı verilmektedir...
Devamını OkuKulak Çınlaması
Kulak Çınlaması (Tinnitus), ortamda harici bir ses olmamasına rağmen bir kulakta veya bazen her iki kulakta da duyulan monoton bir sestir.
Devamını OkuBurun Eğriliği
Burun eğriliği (Septum Deviasyonu) Nedir: Burun boşluğunu ikiye ayıran ve kemik ile kıkırdaktan oluşan bölmenin bir tarafa ya da bazen her iki tarafa doğru eğilmesidir...
Devamını OkuBademcik Ameliyatı - Thermal Welding ile Ağrısız Kanamasız
Bademcikler, boğazımızın her iki yanında bulunan yapılardır. Bademcikler, boğaza giren bakteri ve virüs cinsi mikropları yakalarlar ve vücudun mikroplarla savaşmasına yardımcı maddeler olan antikorları üretirler. Bademcikleri, çocuğunuzun boğazına bir fenerle bakarak görebilirsiniz. Bademcik iltihabı, bademciklerin mikroplarla karşılaşması ve şişmesi sonucunda gelişir.
Devamını OkuHorlama ve Uyku Apnesi
Horlama, hava yolunda darlık oluştuğu durumlarda ortaya çıkan gürültü biçimindeki sestir. Erişkin insanların %45 i zaman zaman % 25 i sürekli horlar. Horlama erkeklerde ve şişman kişilerde daha sık olmakla beraber her insanda görülebilir .Yaşla birlikte horlama sıklığı artar...
Devamını Okuİşitme Kaybı
işitme kaybı yaşlanan bir çok insanın ortak sorunu. Kişi, yaşı ilerlese de diğer insanlarla, ailesi ile iletişiminde, sosyal hayatta aktif konumunu korumak ister. İlerleyen yaşlarda İşitme kaybı olduğu zaman hem bu insanların sosyal aktiviteleri engelleniyor hem de toplum içerisinde yalnızlaşmalarına sebep oluyor...
Devamını OkuGırtlak (Larenks) Kanserleri
Gırtlak (Larenks) neresidir?: Oral kavite dediğimiz ağız boşluğumuzun tabanını oluşturan dilimizin bittiği yerden yani dil kökünden başlayıp boynumuzun önünde yer alan adem elması denen kalkansı çıkıntı (Tiroid kıkırdak) içinde korunuma alınmış ses telleri...
Devamını OkuBaş Dönmesi (Vertigo)
Bazı insanlar ise denge sağlamaktaki zorluklarını vertigo kelimesiyle açıklarlar. Bu kelimeler Latince "dönmek" fiilinden gelmektedir. Bu hastalar sıklıkla kendilerinin veya çevrenin döndüğünü söylerler. Vertigo çoğunlukla iç kulak probleminden kaynaklanır.
Devamını OkuKapalı Burun Ameliyatı (Ultrasonik Rinoplasti)
Burun kemiklerinin çekiç ve kesici ile kırılması işlemi günümüzde artık motor sistemleri kullanılarak yapılmaya başlandı. Bu yöntem yani ultrasonik kemik kesme ve şekillendirme yöntemidir. Ultrasonik Rinoplasti sayesinde burun kemikleri görerek ve milimetrik ölçümler ile kesilerek kontrollü bir şekilde şekillendiriliyor...
Devamını Oku