Tükürük Bezi Taşı Nedir?

Tükürük Bezi Taşı

Vücudumuzun birçok organında bazı nedenlere bağlı taş oluşmaktadır. Safra kesesi, böbrek, pankreas gibi organlarımızda taş oluşabileceği gibi tükürük bezlerinde de taş oluşmakta ve günümüzde gittikçe yaygınlaşan bir sorun haline gelmektedir. Tükürük bezi taşları %80-90 çene altı (submandibular)  tükürük bezlerinde izlenirken, %10-15 kulak önü (parotis)  bezinde ve nadiren de olsa dil altı tükrük bezinde de oluşabilmektedir. Yetişkinlerde özellikle 20 – 45 yaş arasında gözlenmektedir. Ancak son dönemlerde çocuklarda da görülme olasılığı artmıştır.  
 
Taşların oluşması birçok etkene bağlıdır;
  • Tükürük bezi kanalında biriken kalsiyum hücreleri birikimi,
  • Tükürük bezi kanalı darlığı, 
  • Tükürük salgısında azalma
  • Aşırı sıvı kaybı 043
  • Beslenme bozuklukları, yetersiz beslenme
  • Sıvı alımında azalma
  • Bazı ilaçlar (allerji ve tansiyon ilaçları gibi) taş oluşma riskini arttırmaktadır.
Oluşan tükürük bezi taşları öncelikle mikroskobik boyutta olduğundan sorun yaratmaz. Ortalama yıl içerisinde 1mm civarında büyüyerek zamanla vücudun tolere edemeyeceği boyutlara ulaşır şikâyetler başlar. Tükürük bezi taşındaki en belirgin ve önemli şikâyet yemek esnasında özellikle çene altında (bununla birlikte kulak önü ve alt kısmında) ağrılı şişkinlik oluşmasıdır. Taş bir adet olabileceği gibi birden fazla da oluşabilir ve kanalı tıkayarak enfeksiyona neden olur.
 
Kanalın tıkanması sonucunda;
  • Çene altında  (iltihaplı) şişlik 
  • Ateş yüksekliği, 
  • Ciltte kızarıklık, 
  • Çene altında oluşan yumrular, 
  • Ağız içerisinde limon renginde iltihaplı akıntı oluşması, 
  • Asitli ve ekşili yiyecek tüketiminde ağız içinde ve çene altında ağrı başlıca belirtileridir.
Kanalda tıkanıklığın %100 olmadığı durumlarda şişlik yemek sonrası 1-2 saat gibi bir sürede kaybolabilir. Tanı hastanın yukarıda belirttiğimiz şikayetlerinin varlığı, muayene bulguları ve radyolojik (ultrason, bilgisayarlı tomografi) incelemelerle konulur. Röntgen filmi çekilse de taşın yerinin net belirlenebilmesi için bilgisayarlı tomografi çekilmesi cerrahi açıdan daha uygun görülmektedir. Bazı durumlarda taş kanalın ağız içine açıldığı bölgede ise hekimin parmak ucu muayenesiyle hissedilebilir. Bununla birlikte enfeksiyon varlığında bu bölgede uygulanan küçük bir baskıyla ağız içine iltihaplı bir akıntı oluşması muhtemeldir.
 
Çene altı tükürük bezindeki bu taşlar ağız içerisinden küçük bir müdahale ile çıkarılabileceği gibi bazı durumlarda kendiliğinden de çıkabilir. Daha derinlerdeki taşların çıkarılması cerrahi müdahale gerektirir. 
Son yıllarda en sık kullanılan cerrahi yöntem tükürük bezinin endoskopik cerrahisidir. Bu yöntemde çok ince optikler kullanılarak görüntü monitöre yansıtılır (sialendoskopi). Endoskopik yöntemlerle tükürük bezi kanalına ağız içerisinden girilerek özel aletlerle taşlar temizlenmeye çalışılır. Taşların büyük kısmı direkt ağız içinden çıkarılabilir. Birçok merkezde hekim arkadaşlarım taşı tükürük beziyle birlikte, boyundan kesi yaparak çıkarmayı önermektedir. Ben kendi pratiğimde şu ana kadar karşılaştığım tüm tükürük bezi taşlarında, genellikle endoskopi yardımı ile boyun kesisi olmadan ağız içerisinden yaptığım cerrahi ile çıkarmayı başardım.
 
Ameliyat sonrası 3-4 saat yemek ve su tüketimi yasaktır. Sonrasında sıvı veya yumuşak gıdalarla beslenmeye başlanır. Ameliyat sonrası 1.günde normal beslenmeye geçilir. Ağız içinden yapılan ameliyatlarda herhangi bir sargı pansuman gerekmemektedir. Ağrı oluşması durumunda hekimin önerdiği ağrı kesiciler kullanılabilir. 
 
Taşın tekrar oluşma riskini azaltma amaçlı bazı tedaviler uygulanabilir;
  • Sıvı alımının arttırılması 
  • Dengeli beslenme; asitli ve ekşili yiyecek alımının azaltılması
  • Tükürük salgısı arttıracak ilaç alımı
  • Masajla tükürük salgısı desteklenmesi
ekol hastanesi whatsapp HEMEN ARA
ekol hastanesi whatsapp WHATSAPP