Kansızlık (Anemi) Nedir?

Dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin azalması durumuna kansızlık diğer adıyla anemi denir. Anemi nedeniyle doku oksijenlenmesi azalacağı için halsizlik, çok üşüme, baş ağrısı, nefes darlığı, uykuya meyil, konsantrasyon bozuklukları ve kalbin dokulara oksijen sağlamak için fazla mesai yapmasından dolayı çarpıntı gibi semptomlar görülebilir.  Kansızlığın nedenine göre saç ve tırnak bozuklukları, alışılmadık maddelere aşerme gibi belirtiler de söz konusu olabilir. 
Hastanın  fizik muayenesinde soluk cilt ve ağız mukozası, artmış kalp hızı, saçlarda zayıflık , tırnaklarda bazı değişiklikler ve karaciğer ve/veya dalakta büyüme görülebilir. Kansızlığın nedenine bağlı olarak  değişiklik gösteren ek bulgulara da rastlanabilir.
 
Kansızlık, "tam kan sayımı" dediğimiz tetkikte hemoglobin değerinde düşme ile tanımlanır. Tam kan sayımında ölçülen diğer parametreler kansızlık nedeninin ortaya konmasında ipucu vermesi açısından önemlidir ve klinisyene bir sonraki adımı atması için yol gösterir.  Tam kan sayımı ile kansızlık tanısı konduktan sonra tedaviye başlamak için nedenin belirlenmesi gerekir. Tabii kansızlık, nedenlerine göre irdelenmesi ve tedavi edilmesi gereken bir durum olup pek çok başka hastalığın öncüsü veya bulgusu olması ile  önemlidir. İç hastalıkları kliniğinde kansızlık irdelenirken hiçbir zaman tek başına ele alınmaz. Hastanın klinik bulguları da dikkate alınarak eşlik eden kronik veya akut hastalıkları, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, eritrositlerin çökme hızı , romatolojik tetkikleri, vitamin ve mineral depoları da  değerlendirmeye alınır. İzlemde karaciğer ve dalak büyüklüğü, böbreklerin doku durumunu görmek için karın ultrasonografisi gerekebilir. Kanserden şüphelenilen durumlarda akciğer filmi ilk değerlendirmede gerekebilir.  Tanı için basamaklı ilerleyerek tetkikler eklenir ve neden bulununca tedaviye geçilir. 
 
 
Kansızlık durumlarında kemik iliği yeterli kan hücresi üretmiyor olabilir, fark edilen veya edilmeyen kan kaybı bir sebep olabilir veya tüm bunlarda sorun yokken vücut kendi kan hücrelerini parçalıyor olabilir. Bazı kronik hastalıklarda ( eklem romatizmaları, bağ dokusu hastalıkları, böbrek ve karaciğer yetmezliği  vb ) kemik iliği çalışması kronik hastalığın kendisi nedeniyle baskılanır ve bu durumda da kansızlık ortaya çıkabilir. 
 
Kemik iliğinin kendine ait sorunları ( lösemi, lenfoma ve myelofibrozis vb ) da yeterli hemoglobin üretimine engel oluyor olabilir. Kemik iliğinin kırmızı kan hücrelerini üretmesindeki sorunlar bazı vitamin ve demir eksiklikleri ile veya bazı ek hastalıklar  ( kanserler ,  enfeksiyonlar vb ) nedeniyle kemik iliğinin etkilenmesi durumlarında söz konusu olur. Bu noktada kemik iliği yetersizliğinin nedeni olan eksikliğin giderilmesi ile normal kırmızı hücre üretimi devam edebilir ve kansızlık tedavi edilmiş olur. Eğer kemik iliğinin çalışmasındaki aksaklık kendi işlevsel bozukluğu ile ilişkilendiriliyorsa kemik iliğinden örnek alıp incelenmesi gerekebilir. Kan kaybı kronik veya akut olsun, dolaşımdaki kanda ve demir depolarında azalma ile kansızlık nedeni olabilir. Buradaki esas nokta özellikle gözle görülen, belirgin kan kaybı olmayan kişilerde demir eksikliği sebebi olan mikroskobik kanama odağının belirlenmesidir ki çoğunlukla gastrointestinal sistemde tarama gerekebilir. Gastrointestinal sistemdeki ülser, polip, tümöral oluşumlar vb patolojilerin endoskopik ve kolonoskopik olarak tespiti ve bazen aynı seansta tedavisi ve izleminde uygun demir tedavisi ile kansızlık tedavisi mümkün olabilir. Yoğun demir eksikliğinde demir tedavisi serumla direkt damar içine verilerek daha hızlı sonuç alınabilir.   
 
Demir eksikliğine benzer şekilde vitamin B12 eksikliği ve folik asit eksikliğinde de kemik iliği çalışması etkilenebilir. B12 vitamini eksikliği genellikle emilim bozukluğundan kaynaklandığı için bu hastaların tedavisi  enjeksiyon veya dilaltı B12 kullanımını gerektirebilir. Folat eksikliği de ağızdan alınan folik asit tabletleri ile giderilebilir.
 
Vücudun kendi kan hücrelerini parçalaması hemoliz dediğimiz önemli bir durumdur ki bu tip anemilerde verilen kan da parçalanacağından tek çözüm sebebe yönelik özel tedavilerin yapılmasıdır. Hemolitik anemilerde hemolizi azaltacak tedavi ile kansızlık belli seviyede tutulabilir ve iyileştirilebilir. 
 
Kronik hastalıklara eşlik eden anemi  yakın takip gerektirir.  Özellikle kalp hastası olan bireyler için  kansızlık ciddi bir kardiyovasküler risk olduğu için  kan seviyesini belli düzeyde tutmak adına hastaya kan verilmesi( transfüzyon)  gerekebilir.  Kan transfüzyonu kansızlık tedavisinde ilk seçenek olmamakla birlikte seçilmiş kişilerde çok faydalı ve etkin sonuçlar elde edilmektedir. Tabii bu süreçte gebeleri de unutmamalı. Gebelikte artmış ihtiyaca yetecek alım mümkün olmazsa demir ve folik asit eksikliğine bağlı kansızlık çok sıklıkla görülür. Özellikle ilk altı ayda kandaki serum dediğimiz plazma hacminin de daha çok artması ile kansızlık görülebileceğini de akılda tutarak depo demiri ve folatı da kontrol ederek uygun tedavi vermek ve gebeyi doğuma hazırlamak gerekir. Lohusalık dönemi de aynı şekilde desteklenmelidir. 
Her ne kadar halk arasında basit ve  sık görülen ve üzerinde durulmayan bir klinik olsa da kansızlık altta yatan hastalığı işaret etmesi ve izleminde kalp problemlerine yol açması nedeniyle fark edildiğinde mutlaka araştırılması ve tedavi edilmesi gereken önemli bir sağlık sorunudur. Aneminin sadece demirden zengin beslenme ile üstesinden gelinemeyecek kadar önemli nedenleri olabilir ve çoğu hastalığın erken tanısı için sadece anemi bir bulgu olabilir. 
 
Halsizlik, çabuk yorulma, solukluk, nefes darlığı, göğüs ağrısı, sık baş ağrısı ve çarpıntı şikayetlerinde uyanık olmak ve klinisyene başvurmak her zaman aklınızda olsun. 
 
ekol hastanesi whatsapp HEMEN ARA
ekol hastanesi whatsapp WHATSAPP